Arama

8 Eylül 2011 Perşembe

LİTVANYA DEHASI: SARUNAS JASIKEVICIUS

Çoğuna göre Avrupa basketbolunun yetiştirdiği bir jenerasyonun en önemli oyun kurucusu: Sarunas Jasikevicius. Nam-ı diğer "Saras". Amerika'da Maryland Üniversitesi'nden çıkan Saras, profesyonel basketbol kariyerine Lietuvos Rytas takımında başladı. Kısa sürede kendisini gösterip Avrupa'nın en önemli takımlarından Barcelona'ya transfer oldu.


İlk Euroleague şampiyonluğu İspanyol kulübünde kazandı. Oyun kurucu mevkisinde Avrupalı oyuncular içinde belki de en iyisiydi, ona rakip olabilecek oyuncu sayısı enderdi. Litvanya ekolünü temsil eden Saras'a karşılık diğer iki önemli ekol ülkeden Sırbistan Marko Jaric'i, Yunanistan ise Papaloukas'ı kazandırmıştı dünya basketboluna.

Düzgün bileği, yüzdeli şutları, oyun zekası ve attığı imkansız paslarla rakip takımların başına çok iş açtı Jasikevicius. Barcelona'dan Maccabi'ye geçti, 2 Euroleague şampiyonluğu da orada kazandı. Daha sonra NBA kapısı açıldı onun için, kendini İndiana Pacers takımında buldu Saras.


Avrupa basketboluyla NBA basketbolunun en büyük farkı, oyun kurucu mevkisindedir. Avrupa'da kupaları silip süpüren bir point guard NBA'deki bireysel yetenek ve atletizme dayalı oyun yüzünden başarılı olamaz. Sarunas da İndiana'da 112 maça çıkmasına rağmen, 7 sayı 3 asist ortalamasını geçemedi. Bir takasa malzeme olarak Golden State Warriors'a geçti, kısa bir süre sonra da yuvasına, Avrupa'ya geri döndü.

Döner dönmez Panathinaikos'la Euroleague kupasını kaldırdı ve 3 ayrı takımda bu kupayı kazanmış oldu. Artık yaşının ilerlemesiyle beraber fizik olarak düşen Saras, diğer yandan tecrübesini kullanarak sıkıntı yaratmaya devam ediyordu. Yunanistan'dan sonra ilk kulübü Rytas'a, daha sonra Türkiye'ye, Fenerbahçe Ülker'e geldi.


Biz Türk basketbolseverler, belki de Avrupa'da gelmiş geçmiş en zeki ve yetenekli oyun kuruculardan birini çıplak gözle izleme şansı bulduk. Yaşının getirdiği yorgunlukla uzun dakikalar alamıyordu ama oyunda olduğu anlarda hala zekasını etkili biçimde kullanıyordu.

Saras'ı gerek televizyonda gerek salonda çok kez izledim. İster üç sayılık olsun ister orta mesafe, boş kaldığında o şuta sayı gözüyle bakabilirsiniz. Serbest atış kaçırdığını çok çok az hatırlıyorum. İnanılmaz bir bileğe sahip, serbest atış konusunda Avrupa'nın kesinlikle en iyisi Jasikevicius.

Bu gece Sırbistan karşısında gördük ki, o artık bir efsane. Fiziği yetersiz olmasına rağmen verdiği paslarla Sırp takımının potasına 100 sayı bırakmasını sağladı takımının. Böyle bir bilek, böyle bir oyun zekası, böyle bir keskin deha bir daha kolay kolay gelmez Avrupa basketboluna. Srıp Teodosic için onun varisi deniyor ama kişisel görüşüme göre yanından bile geçemez. İyi oyuncu ama Jasikevicius'daki basketbol zekası onda yok.

Artık kalan yılların sayılı Saras. Belinin arkasından, üç kişinin arasından, zor pozisyonda verdiğin alley-oop paslarını özleyeceğiz. Serbest atış çizgisine geçtiğinde "sayı" diyip kafamızı çevirmeyi özleyeceğiz. Ama ben çok, Fenerbahçe-Galatasaray maçının son dakikalarında 2/2 faul atmanı, sonraki hücum aceleyle potaya giden Emir'e "sakiiiin, sakiiiiiin" diye bağırmanı özleyeceğim.

Biliyoruz, belki de son büyük turnuvanda takımına madalya kazandırmak istiyorsun ama Türkiye'nin canını bir kez yaktın zaten, tekrar olmasın.
Sarunas Jasikevicius'un oynadığı takımları ve güzel hareketlerini izleyerek bitiriyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder