Arama

29 Ağustos 2011 Pazartesi

NEREDEN NEREYE: ARSENAL

Kalede Lehmann. Savunmada Lauren, Cole, Campbell, Toure. Orta sahada Vieira, G.Silva, Pires, Ljungberg. İleride Henry, Bergkamp. Bu kadroyu sadece ezberimden yazabiliyorum, futbolu takip eden çoğu kişinin de bunu yapabileceğine eminim. Dile kolay, 49 maç yenilmedi bu takım. Şiir gibi oynanan futbol, Highbury tribünleri uzun süre üzüntü yaşamadı.


Şu mutluluk tablosunu belki de 20 yıl aradan sonra ilk kez yaşadı Topçular. (Arsenal'ın lakabı: Gunners)
Ama bu hep böyle devam etmedi. 24 Ekim 2004 tarihinde o Manchester United maçı bitirdi 49 maçlık seriyi. Ondan sonra işler değişti. 2006 yılında ligi 3. sırada bitiren Arsenal, Şampiyonlar Ligi Finalinden Barcelona'ya 2-1 mağlup oluyordu.

Fabregas, Reyes, Adebayor, Clichy, van Persie gibi genç oyuncularla yeni bir döneme geçti Arsenal. Bundan sonra, daha çok altyapıdan gelen oyunculara önem verdi Wenger, yaş ortalaması çok düşük genç bir takım yarattı. Sportif başarıdan uzak, altyapıdan oyuncu yetiştiren bir kulüp haline geldi. Çoğu kişinin takdirini kazanıyordu bu durum, kendi gençlerinden oluşan tehlikeli bir jenerasyon geliyor deniyordu. Nitekim, öyle olmadı.
Ligi bir sene dördüncü, diğer sene üçüncü bitiriyorlardı. Avrupa'da elle tutulur bir başarıları yoktu, ama hala ümit vardı. Genç takım, tecrübesiz, ileride iş yapar deniyordu. Ama yapmadı.

Önce Adebayor gitti. Daha sonra 2011 senesinde, yaprak dökümü başladı. Fabregas, Clichy, Nasri birer birer koptu takımdan. 2003 senesindeki efsane kadrodan bir tek oyuncu bile kalmadı Londra ekibinde.
Highbury havası kaybolmuştu artık, zaten stad da Highbury değildi. Sponsor desteğiyle yapılan son teknoloji Emirates stadyumu uğur getirmediği gibi, bir de havasını bozdu takımın adeta.

Çok eleştirildi Wenger, giden yıldızların yerine neden oyuncu almadı diye. Sir Ferguson'dan sonra İngiltere'de bir takımın başında en uzun kalan teknik adam olan Arsene Wenger, topun ağzındaydı.

Ve 28 Ağustos 2011. Yer Old Trafford, yine bir Manchester United maçı. Uzun süredir o stadyumda rakibine en fazla tek gol atmayı başaran Arsenal, o gün iki gol bırakacaktı United filelerine. Ama kaç gol yiyerek...
8-2 bitti maç. Eksikler çoktu evet, gençlerle çıktılar sahaya evet, ama 8 gol. Arsenal 8 tane yer mi? Yiyormuş demek ki. Kedinin fareyle oynadığı gibi oynadı United rakibiyle.


Arsene Wenger, şimdi topun tam ağzında. Şu 20 yaş sendromundan bir an önce kurtulup, tecrübeli oyuncu transferleri yapmazsa, bu gidiş iyi değil. Dünyanın en büyük kulüplerinden biri, her ülkede taraftarı var, fakat şu durum her futbolseverin içini acıtıyor. O kulübün altyapıdan oyuncu yetiştiren bir akademi olmadığının farkına bir an önce varılmalı, yoksa Emirates'de çok kötü şeyler olacak bu sene. Manchester City bomba gibi geliyor, Liverpool iyileşme döneminde, rakipler çok zorlu. Kendilerine en iyi ihtimalle UEFA Avrupa Ligi'nde yer bulurlar.

Bekleyip göreceğiz. Bir dönem kapanacak ve Wenger gidecek mi? Yoksa satılan oyuncuların yerine yeni yıldızlar mı gelecek? Arsenal kafasını yerden kaldırabilecek mi? Bu sene orta sıralara mı oynayacaklar? Merakla bekliyoruz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder